He Passed Away [ Alphaville - Big in Japan ]

Kar'da, serhat şehrimizin meydanında
Bu aralar başım çok karabalık!
Hiçbir mucizem yok akıp giden zamandan başka
Göz göze gelmeyince bir işaret dahi bulamıyorum
geçen yazdan kalma.

Ne yaptıysak yaptık üstümüze düşen, çat!
Talihimiz tarih oldu, pat!
Yolumuz yol değil, fazla uzaklaşmış olmayız, nah!
Dost'un önünde bekliyorum Onurcuğum Çelik
Japonya'da kocama e mi!

Japonya'da kocadığında, ah
Ne olur giyme tayt!
Maviye, maviye çalarmış denizler orada, eyvallah
Her şey kolay olacak Onurcuğum Çelik
Sen yine de giyme tayt!

Gümüş'e neon ışıklar taktırdım, bizim lisenin önünde bir silüet bekliyorum
İllüminati desen her yerde!
Ne ara hayvanat bahçesine geldim, yemin olsun bilmiyorum
Bakış açımı değiştirdim, 180 derecede kaynıyorum.
Şu tayt meselesini de konuşacağız!

Yine neler yaptın oralarda, lan!

Talihimiz tarih oldu, çok da tın!
Yolumuz yol değil, fazla uzaklaşmış olmayız, vın!
Dost'un önünde bekliyorum Onurcuğum Çelik
Japonya'da kocama e mi!

Küçük Kara Koyun [ Oui Va Voi - Black Sheep ]

Yeterimce klişelerin muhattabı oldum.
Zaten göz görmeyince gönül katlanır, sıkışır, bükülür, bin parçaya ayrılır.
Yeterimce "Bak koçum, yapma etme, gençsin unutursun" dinledim.
Zaten konumu değil konumumu değiştirecek sözleri kimler söyleyebilir?

Dünya şeker, yalebbi şükür ki tüm klişelerin muhattabı oldum.
Eksikliğin kendi özümde olduğumu bile düşünüp, un filan almaya geldim.
Esasen iyiyim, şu kendimi gerçekleştirmeye dair korkularım olmasa.
Usul usul yanıma sokuluyor her madam,
Kafiye olsun diye ya adam diyor ya radan!


Bir zaanlar nefesini alıp verdiğim bir atılımlık her yere,
Son lafları "peki." olan herkese ve her keseye,
Bu şarkıyı yolluyorum.

Başta annem ve babama, Almanya'daki akrabalara
Paralel evrenlerde yaşayanlara netekim,
Geçen zaana ve gelecek zamana,
Bu şarkıyı yolluyorum.


Aksini bile dinleyemeden tüm klişelerin muhattabı oldum
İkinci şansımı bilemem ama üçüncü rüyam taşlı sopalı olacak.
Fakat her kelime, ne kadar absürd de olsa
Bir yerlerde küçük kara delikler açıyor.

Hamdolsun tüm klişeleri yaşadım
Görmediğim şeyleri var sayamam
Aceleci olmamaya çalışıyorum, bakarsınız yaşayamadığım bir hayatı anlayabilirim
Fakat Allah kahretsin albayım, küçük verilerden büyük anlamlar çıkarıyorum!

Bir zaanlar saatlerce iskelesinde bekleyeyim yağmurunda ıslanayım diye gittiğim her şehre,
Son lafları "gelemiyorum. açıklayamayacağım şeyler var. bir dahaki gelişinde görüşürüz. affet" olan er kişiye ve her kişiye
Bu şarkıyı yolluyorum.

Başkalarının hoşluğuna, boşluğuna ve zaanına,
Uyanacağım başka bir güle - ıyy!
Bu şarkıyı yolluyorum.


Bilmem ki.
Tüm yaşam alternatiflerini deniyorum.
Hepi topu dokuz canım varken
Kaç farklı hayatı yaşayabilirim ki?

Şeker [ Beirut - Hallelujah ]

Sus sous soul! Yeni bir nota keşfettim, Mi!
Dikkat edersen dünyayı değiştirmeye çalışanlar çok çok bu şarkıyı söyler.
"Ama O müzikten anlamaz" diyenlerin ağzını karışlarım!
Şimdii, şarkı şöyle ve böyle:
Bir yanıyla dokuz sekizlik,
Uşşak'a düşüyor, Çargâh'a çıkıyor.
Gözleri böleren Kıymetlimiss şöyle ve böyle söylüyor:

Dünya şeker, yalebbi şükür! (x4)

"Kadın dediğin İstanbul gibi gibi olmalı
Fethi zor, fatihi tek!" lafı overlok makinası gibi gibi dilinin ucuna gelmedi.
Çünkü sen profesör olmak istiyorsun. (Titrimin ince gülü?)
Akşam ezanı duyulduğunda çatılara bakıyordun,
Sallanan sandalyeye oturuyordun ve şöyle şöyle duydun:

Ütopyalar güzel, yalebbi şükür! (x4)

Sanki kutudan eve daha önce gelmiştim, Beybiş de yanımdaydı
Bu odayı görmüştüm, penceresine kuşlar konmuştu
(Gülüşmeler) Bir mermer bir mermere "gel seninle gidelim buralardan!" demişti.
Zaten mücadele, biri kurumuş diğeri boynunu bükmüş iki fesleğenden öte değildi.

Çaya koymam şeker, yalebbi şükür! (x4)

(Çevirenin Notu: Şarkının içinden "zaan, müdür, inşirah" geçen kısmı Beirut tarafından unutuluyor, söylenmiyor)

Üst kattan sesler geliyor, belki
Yukarıda Allah var
dır dır ederim çok çok.
Ve mücadeleden öğrendiğim şey:
İşte silahlar, ateşli silahlar, altı patlar, üstü şişhane ve domates, biber, patlıcan
"There is a light that never goes out" dinleyemiyorum,
Hemşire de değil ama iğnesi kırıldı pikabın.

Son sözlerime Nami Hoca şerhi düşüyorum:
Kendine ve Mi'ye dikkat et!

Kurşun Adres Sormaz ki [ La Roux - Bulletproof ]

Orda burda şurdayım
Şunda bunda ondayım
Diye eleştirme beni bebeğim
Bak sonra ayağımı burkuyorum

Ben sana düzenli olarak telefon ediyorum diye
Susma hakkına sahibim
Sonra deme sakın
Beni çekemeyen anten taksın

Köprüleri attım diye bozuk atma sakın
Ne hipsterlar aşka el atana kadar seveceğim 
Ne de kaçmaktan vazgeçeceğim

Orda burda şurdayım
Şunda bunda ondayım
Diye eleştirme beni bebeğim
Bak sonra ayağımı burkuyorum

Bu sefer bebeğim kurşun adres sormayacak
Savaş çıkarsa çok fazla Kafka okudum demektir

Mağrurum ama mağdur edebiyatından hazetmem
Sen de herkese aynı taktiklerle dolanıyorsun etrafta
Bu savaşta birileri ölürse yine birileri zengin oldu demektir

Çok fazla argo konuştun diye askerlik arkadaşı olmadık
Neticede yeraltı edebiyatı diye bir şey var
Samimiyette b.k deme eşiği diye diye
Sustuğum zaanlarda hep aramızdaki en uzak mesafedeydim

Tik tak tom saatin alarmını kapatıp uyuyakalmışım
Zaan peynir gibi eriyor bebeğim
Hiçbir şeye yetişemiyorum diye hüzünleniyorum
Üstüme gelme, gencim güzelim seni üzerim

Sen de herkese aynı taktiklerle dolanıyorsun etrafta
Bu savaşta birileri ölürse yine birileri zengin oldu demektir
Stalker gibi takip etmiyorum ama gözümden de kaçmıyorsun

Bu sefer bebeğim kurşun adres sormayacak
Savaş çıkarsa çok fazla Kafka okudum demektir

İmece [ John Lennon - Imagine ]

Cennetin olmadığını bir düşünsene; misal huriler yalanmış.
İlk başta düşünmesi zor ama zaanla alışıyorsun.
Ayaklarının altında cehennemin olduğunu unut,
Dünyamızın içinde gökyüzümüzün altında...

'Carpe diem' dövmeli insanları düşün; only Allah Baba can judge me!
Country müziği icra eden kimsenin kalmadığını düşün; inan hiç zor değil.

Uğruna canını feda edeceğin bir veda olmayacak, düşünsene!
Ve otosansürün de olmadığını...

"İmece all the people living life in peace!" 

Tapu senetlerinin, faturaların, doğal gaz zammının olmadığını bir düşünsene!
Bu işler gelir mi elinden? 
Hırs yok, doymakbilmezlik yok; ne oldum demeyeceksin.
Kardeş kardeş yaşayacağız. 
Ne dersin?

"Hayallerde yaşıyor bazı çevirmenler" diye düşünebilirsin,
ama bil ki sendikalıyım!
Bir gün bize katılırsın diye diye...

Evet, Bu Böyle ( The Beatles - Yes It Is )

Olur da bir gece kırmızı elbise giyersen
O gece deftere çizdiğim hâlini hatırla.
O hâlinle söylettiğim her şey doğrudur.
Evet, bu böyle.


Herkes emin sıfatını haiz olduğumu biliyor.
Deve kinimden sebeple bir gün yaparız diye düşündüğüm şeyleri, bir bir hatırlıyorum.
Anlamaya çalış, olmaz olmaz deme hiç!
Evet, bu böyle.


İnsanların ikiye ayrıldığı bu savaşta, mutluluğun yanındayız.
"Onu bırakıyorum!" diyebilirdim ama içimden geçen kediler gururdu(yu)yor!
Evet, bu böyle.


Lütfedip de bu gece kırmızıya giyişme, diyorum bu gece.
Sonra kendimi tutamam, kapıya niyetlenmişken duvarları maviye boyarım.
Sana rağmen, sana dair bir şeyi yapmaktan çekiniyorum.
Evet, bu böyle.

Tavşan Yürekli Rişar ya da Amaan Salla ( Florence And The Machine - Rabbit Heart / Raise It Up )

Hipster gözlüğü ne kadar gizemli ve yeni
Ne kadar da kolaymış koyunun çiçeği yemesi
Zaan mefhumumu yitirince pazarımın ertesi olmuyor
"Plasebo yutturuyor bana depresif doktor"
Amaaan, salla!


İradelerimiz uyuştu, akde vefa göstermen erek.
Temerrüde düşüyorsun, sözleşmeden dönmek yetecek mi sana?
Yetmez ama evet, mi diyorsun? 
Amaaaan, salla!


İşte buradayım, Tavşan Yürekli Rişar olarak...
Yaz sıcağında üşüdüğümden belki, 
yatağın içinden yorganın altından çıkamıyorum.
Amaaaan, diyorum kendime. Salla !


Benden geçti ama sen yap,
Acil durum kutusunun götürdüğü yere git buralardan.
Koyun çiçeği yedi mi ?
Bıçağını aldın mı yanına ?


Eşeğin kulağına su kaçırdı Midas,
Güneşim beni altına çevirmiş meğersem.


Yıldızlara baktırdım, fallarda çıkmıyorsun.
Amaaan, salla!
Dark Side'a doğru koşmaktansa
Gözlerin gözlerime değse fena ketum olurdum, anlardım.
Amaaan, salla!


Cesaretimden başka bir şeyimin olmadığının farkındayım
Tavşan Yürekli Rişar olmuşum, tahtımdayım.
Mücadeleye hazırım!
Hikâyem bitmiş değil, daha ikinci cildi var.


Rüzgâra savrulmuş, gidiyorum ben... 
Ne olacak bu işin sonu? Ne olacağım ben?
Kıyım olan deniz gör nasıl çepeçevre, canlı ve ala.
İcab edersen gökyüzünü de boyarız her sabah.


Amaaan, salla!

Kan Severler Derneği ( Leona Lewis - Bleeding Love )

Gittin, oysa eklem ağrılarına ihtiyacım yoktu. 
Bir iki seferde damar yolumu bulabilirdin, ama nafile.
Zaan geçmek bilmezdi, 
Sen dizime buz koymadan önce.


Fakat bir şey oldu, seninle ilk gülüşmemizde
Kalbim yerin dibine battı, orada bir kaç ünite faktör buldu.
Herkes bana baktı, 
Hasta olduğumu düşündü.


O ne dedi, bu ne dedi, kime ne ?
Seninle "ilişkisi yok" olan ilişki durumumu "çekirdek var" olarak değiştiriyorum.
"Gençsin, unutursun" dediler de
Eğri oturup doğru konuşamadılar.


Tabii o sırada damar damar üstüne geldi. 
Çok atar yaptım!
Beni alıp bu sunturlu yere getirdiğinden beri
"ilişkisi yok" olan ilişki durumumu "hemartroz var" olarak değiştiriyorum.


Kan sever, kan severler derneğinde...


Duymamaya çalışsam da nafile
Şimdi herkes olmuş bir vuvuzela
O sinek sesleri kulağımı dolduruyor
Enjektörün içini şüpheyle dolduruyor
Tabii niyetlerini şimdi şimdi anlıyorum
Hepsi o alışık olduğum ses: "Aman oğlum yapma, koşma, düşme, bi'yerine bi'şeyler olur"


Uuuff Beee!


Tabii hiçbir faktör "iyi gece" kucaklaşmasından etkili değildir
Bu kör, suratsız dünyada seninle yüz, göz oluyorum.


Etrafımdaki herkes hâlimi, bir sürü haller içinde görüyor. 
Fakat umrum dışılar cicim

Seninle "ilişkisi yok" olan ilişki durumumu "yanıyor yansın sigaram" olarak değiştiriyorum.

"Over protecteur mother syndrome"a düştüler de
Eğri oturup doğru konuşamadılar.

Tabii o sırada damar damar üstüne geldi. 
Çok atar yaptım!

Beni alıp nehre götürdüğünden beri
"ilişkisi yok" olan ilişki durumumu "Ankara'da deniz var" olarak değiştiriyorum.


Kan sever, kan severler derneğinde...


İtikat Mülkiyeti Kanunu'nu zor anladılar diye
Yara izlerimi, defolarımı görünür kılıyorum

O ne dedi, bu ne dedi, kime ne ?
Seninle "ilişkisi yok" olan ilişki durumumu "var da bana kadar var" olarak değiştiriyorum.


Tabii o sırada damar damar üstüne geldi. 
Çok atar yaptım!

Beni alıp sakin kıyılarına götürdüğünden beri
"ilişkisi yok" olan ilişki durumumu "Bu işte büyük bir gizem var" olarak değiştiriyorum.


Kan sever, kan severler derneğinde...

Ama Ankara'da Deniz Yok (Yael Naim - Go To The River)

yerin dibine battığın anlarda
dark side'a geçme ihtimalin varsa
acil bir işim çıktı diyip uzaklara da gidemiyorsan

akşam ezanından sonra
Parklar ve Bahçeler Genel Müdürlüğü izin vermiş
Ama Ankara'da Deniz Yok
yok yok yok yok deme
yapay havuzlar ne güne duruyor

kendini kötü hissetiğinde
ruh halin karmakarışık ise
ve gaiplik karinesi işlemiyorsa
Körlük de daha bitmedi bir senedir diyorsan

sırtında kambur olmuş dertleri at
lara su vererek bırak baraj gölüne
kayıkçı gidelim derse "peki" de
mücadeleniz "gittin "ile başlamayacak unutma

ilişki durumun çekirdek ise
başladı mı bırakamıyorsan

Ama Ankara'da Deniz Yok
yok yok yok yok deme
Cebeci Komünü seni bekliyor
bak rüzgar kuşlarla fısıltılarını getiriyor

Ama Ankara'da Deniz Yok
yok yok yok yok deme
gör nasıl çepeçevre canlı
nehirler boyu gölgelerimiz akıntıya karşı
kara balık gibi mayıs
ve haziranda acılar kiraz bu yaz


sırtında kambur olmuş dertleri at
lara su vererek bırak baraj gölüne
akşam ezanından sonra çıkıp gitmek için
evde hazır ve nazır bekle
iç çek, birkaç satır oku ve kendine gel
ama Ankara'da deniz yok deme.
bir gün gelirsin diye evde martı besliyorum,
ne de olsa denize kıyısı olan insansın,
yadırgama buraları.

Nehire Gidelim Buralardan ( Beirut - Rhineland/Heartland )

"Hayat bir yanıyla güzeldir canım", hadi nehre gidelim.

Gidelim buralardan !
Parklardan başka gidilecek bir yer ol, masa bile.

Şehr-i Aşk (Lonely Drifter Karen - Casablanca)

Hadi Kazablanka'dan daha çok bahset, 
senden ve benden bahseder gibi
özgür ruhlarımız sınırları ihlal ederken, 
seni adilane şekilde sevmeme izin ver
portakal reçeli daha olmadı mı dedin, 
olsun mabedimde sen taptazesin

ve bütün kızlar fildi o portakal bahçelerinde
ve bütün oğlanlar hüzünlü şarkılarıyla yollarımıza konan kuşlardı

bam bam bim bam bom bam..
Şehr-i Aşktı Kazablanka.

Acıdı ( Johnny Cash - Hurt )

Bu dün kendi elimle hayatımı mahvettim
görüyorum ki, hâlâ ona karşı bir şeyler hissediyorum.


Üçüncü şahsın biçimsiz üçgeninin iç acılarını topladığımda
Basit bir harf hatasından sebeple her şeyi gerçek ettim.


İğneyi derdime, çuvaldızı kendime batırdım
Sicilime benzer sicimler attım.


Kiliti kırıp da düşünmemeye çalıştıkça
Deve kinimin bir film şeridi gibi gözümün önünden geçtiğini fark ettim.


Gözlerinin önünde küçüdüğümde ne olmuştu?
Arkadaşlarım, yurttaşlarım, herkes üç oda bir son bulmuştu kendine.


Kart vizitinde 'hijyen' yazdığını biliyorum ama
çay bahçelerimin tüm tozlu, ıslak masalarına ait olmalısın.


Yanıma düşmene izin vereceğim.
Hislerime hissedar olabilirsin.


"Workshit" iyice tepeme çıktı.
kraldan çok kralcıların tahtı garantisi dolmuş bahtımla doldu.


Zaan leke tutarsa hislerim histeri olur.
Her insan gibi biriciksin; ben işin orasında değilim.



Geçen hafta ne olmuştu?
Arkadaşlarım, yurttaşlarım, herkes üç oda bir son bulmuştu kendine.


Kart vizitinde 'hijyen' yazdığını biliyorum ama
çay bahçelerimin tüm tozlu, ıslak masalarında yanımda olmalısın.


Yanıma düşmene izin vereceğim.
Hislerime hissedar olabilirsin.


"Workshit" iyice tepeme çıktı.
kraldan çok kralcıların tahtı garantisi dolmuş bahtımla doldu.


Zaanı geri alma tuşunu bulduğum zaan, belki gelecek hafta
Yorganımı atacağım üzerimden
Bir yol, bir yordam bulacağım kendime.

Mehtabım Diyerek (oh land - wolf and i)

göğe bakma durağında
birimiz ikimiz içindir..

dünya tabiat halinde iken
bir zaanlar onun kirpisiydim
pamuğum diye severdi beni
ama kafkaesk biri olduğundan
gitti(n)
akşam ezanından sonra buluşurduk
güneşimden kaçardı
hep bayırlarda gezinirdik
sabah ezanıyla kalkar giderdi

sen kurtsan
ben de mehtabım
göğe bakma durağından
hadi totem yapalım

bu gece gel yarın istersen yine git
göreceğin nazarımın pırıltısıdır
totemimizi bozacak bir şafak sökmedi daha
güneşimden kaçma

sen kurtsan
ben de mehtabım
göğe bakma durağından
hadi totem yapalım

uuuu uuuu uuuu uuuu
aah ah aah ah
göğe bakma durağından
hadi totem yapalım
hımhım hımhım

Babasız Kızlar Balosu ( Father and Doughter - Michael Dudok de Wit )

Aslında hayat güzel de
ben biraz kötü oluyorum.
Nefes almadığımı itiraf edeyim
nefes veriyorum.
Aslına bakarsan nefes alıp vermeye
ilke olarak karşıyım.

Kötü günlerin açılan bahsiyle
yağmur gibi, Kafka gibi karşı karşıyayım.

Bir kayığım olsa şuracıkta
ne adımda, ne soyumda.
İçinden deniz geçen şehrimde ...
Binip gitmen gerekir bazen
Hani herhangi bir şey söylemeye, yapmaya
sıfatsız kaldığın anlar olur ya?

Gidilecek yerler arıyorum. Nerelere?
Kızıma sorsan en fazla, bakkala kadar.
Yeşil olsun istemem,
sokaklar ve aydınlatmalar yeter de artar
Ateş almaya geldik oysa
benden bu kadar.

İçimden geçen kediler
evini özler de döner dersen
bulunduğum yerden ne de güzel, uzaklar.

Ağır Ol Biraz ( Imany - Slow Down )

ağır ol biraz
zaana bırak
her şey iyi olacak 
eğer bu sorumluluğu üzerine almaya kararlıysan 
sakin ol
kendini yorma


bazen
biriyle karşı karşıya olmanın zorluğunu
şimdi şimdi anlıyorum
fakat 
bir tek senin başına gelmediğini 
tahmin edebilirsin .
kapı kapalı kalabilir
sen yine açık fikirli ol.


ağır ol biraz
zaana bırak
her şey iyi olacak 
eğer bu sorumluluğu üzerine almaya kararlıysan 
sakin ol
kendini yorma.


ve sonra, sana bir şeyi açıklayacağız:
şikâyet etmeye hakkın var ama
sen doğru ol, eğri belasını bulur.
zihnin de gözün de açık olsun.
durum vahim değil.
Kısacası: Ye, dua et, sev!


Yapabileceğinin en iyisini yap!
zaanı geldiğinde
hayattan kaçmanın gereğine kucak aç.
bekle !
uzaklaşmanın keyfine dön bir bak!



ağır ol biraz
zaana bırak
her şey iyi olacak 
eğer bu sorumluluğu üzerine almaya kararlıysan 
sakin ol
kendini yorma

Aman Bir Kuş ( Finzi Mosaïque Ensemble - Minoush )

Heeeeyy! 
Resmin var ya senin, tırışka!
Bilinenin aksine, una bandık Yunan'ı .
Latinler koleradan çekti, sen de verem ol!
Aman bir kuş bir kuş, kızım bir koş bir koş !



Heeeeyy! 

Alamanya Merkel'den
Ben çekmişim annenden!
Salon, mutfak süt kokar
Latinlerde mangır tomar!
Annen bir boş bir boş, kızım bir koş bir koş!


Heeeeyy! 
Ama abisi bizim familyadan.
Aman abisi itaatkar.
Reca etsek koymaz bir çay
Hanımlarla gezer çarşı pazar!
Abin bir hoş bir hoş, kızım bir koş bir koş.

Davam ( Yann Tiersen - The Trial )

Zaan zaan aynaya baktığımda seni görüyorum
Darılma ama bu Kafka'yla yüzleşeceğiz (x14)

(edit piaf: böylesi daha güzel)

Fiilde Çatı (She Will Be Loved - Maroon 5)

Daha on sekizinde karpuz güzeli...
Esas kızımızın içinden kediler geçiyor.
Esaslı oğlumuz diyor ki "Korkma, ben varım!"
Esas kızımız diyordu ki "Bugün olmaz şekerim, belki yarın!"


Issız yuvanda tektin .
Çekilmez çile çektim !
Biliyorum bir iki sefer gittik ama
"bi dahha! bi dahha!" istiyordum.


Senin için sensiz geçen günler, gelin! Rakı için, sarhoş olun!
Nisan yağmuru dindi ve yağmur dinine seni beklerken inandım.
O esnada yoldan geçen babetli kızlara "Ben  sana çok pis laf sokucam ama sen anlamayacaksın" gibi gibi baktım.
"Sevildi" fiilinin iki kişiliktir çatısı.


Pencereyi aç, perdeyi arala
Kuş konacak rüyalarına !
Güveneceğiz sabahlara kadar
Sırf inat senin kedi canına !


Elbet Jelibonlar bitecek, içinden geçen kediler emekliye ayrılacak.
Aslolan mücadeledir, yakın kılar, istisnadır .
Kapım açık, arkanı dön ve bahta çık!
Size pazar günleri de açığız.


Senin için sensiz geçen günler, gelin! Islıkla bir şeyler çalın!
Saraydan kız kaçırmak ne de güzeldir.
O esnada surdan geçen heybetli kızlara "Ben  sana çok pis laf sokucam ama sen anlamayacaksın" gibi gibi baktım.
Esas kızımız bu hikâyede edilgen kalmamalı !


Tıp oynayalım derken bu saklambaç da nereden çıktı?
Hazır gümüş de varken dokun bana mı oynasak?
4S hizmete açıldı: seni söyleyeni sen de söyle
"İyi gece"nin anlamını sözlükte bulabiliyor musun?
Tuuut-masam düşüyordun!


Pencereyi aç, perdeyi arala
Kuş konacak rüyalarına !


Senin için sensiz geçen günler; rakı için, sarhoş olun!
Hem yağmur yağarsa rakımız da bitmez.
O esnada sudan geçen kısmetli kızlara "Ben  sana çok pis laf sokucam ama sen anlamayacaksın" gibi gibi bakarım.
"Sevildi" fiilinin iki kişiliktir çatısı.

Yallah Röportaj #1

Susuşluk Kazası ( Moriarty - Enjoy The Silence )

Susuşumuzun tadına bak!
Güdümlü anne terliği gibi gibi
elbet hedefini bulur .
Çarpa çarpa bu suça ortak olalım
kavanoz dipli dünyamızın içinde .
İçim içimi yiyor 
benim için .
Sözlerimi bir sen mi anladın?
Bu suskunluğun bir dili olmalı.


Sürümsüz arzımla
Sınırsız talebimle
Burada, kol kolayız.
Gerek duymadığım kelimeler hep
Zarar ziyaaaaaan! 


Ahde vefa
uğrayacağım şehirde yalnız bir semt adıdır!
Duygular bir nev-i eriyik çikolata .
Kelimeler abes .
Tartışılmaz zevkler ve renkler ise ekmeğe sürülür, gider.
Kelimeler hâlâ bazı anlamlara gelmez,
Kindar bir nesil isem demek ki, her birini hatırlıyorum.



Sürümsüz arzımla
Sınırsız talebimle
Burada, kol kolayız.
Gerek duymadığım kelimeler hep
Zarar ziyaaaaaan! 

Şokolat ve Cigara (Angus & Julia Stone - Chocolates & Cigarettes)

çokokrem ve arada bir captain black diyetindeyim
seni yeniden aramak geçiyor içimden
başım ağrıyınca bir üşüme geliyor
o zaman çay içiyorum

pes etmek için çok genç, alıp başımı gitmek için çok korkağım
yine de pes etmeyeceğim
belki benimle gelirsin diye
seni yeniden aramak geçiyor içimden

pastamdaki mumları söndürürken
çıkan dumanda boğulacak gibi oluyorum
herkes aynı hataları tekrarlamamayı diler ya
ben tekrar tekrar seni geçiriyorum içimden

pes etmek için çok genç, alıp başımı gitmek için çok korkağım
yine de pes etmeyeceğim
belki benimle gelirsin diye
seni yeniden aramak geçiyor içimden

mücadeleyi bırakmak için çok genç, 
bir sahil kasabasına yerleşmek için çok korkağım
yine de pes etmeyeceğim
belki benimle gelirsin diye
seni yeniden aramak geçiyor içimden

Gatlif Şarabı ( Summer Wine - Nancy Sinatra )

# Bugün günlerden Nancy Sinatra 

Baharın çileği, kirazı ve bir tutam kanatlı öpücüğü...
Gatlif Şarabı dediğim bunlarla yapılır.
Caddeden sokaklara doğru yürüyorum, kulağımdaki gümüş nasıl da çınlıyor. 
Bir şarkı var dilimde, plak gibi tekrarlıyorum
O kulağımdaki gümüşü gördü ve "adaleti kulağına küpe yapmışsın / biraz zaman geçsin / bırakınız yapsınlar bırakınız geçsinler" dedi ve ekledi:
"Bu yaz da iyi şarap yapacak"


Baharın çileği, kirazı ve bir tutam kanatlı öpücüğü...
Ben Gatlif Şarabını bunlarla yapıyorum.
Yardımın gerekli, yoksa zaan düşecek ellerimden yere, Cebeci'deyim, stop.
Şarap benim kanımdır, bırakınız yapsınlar, bırakınız içsinler.
Oh oh, yazın şarap keyfi.


Gözlerim ağırlaştı, dalağım patladı.
Bugün erken emekli olayım dedi isem de kalkamadım, olmadı.
O kulağıma bir şiir fısıldadı, rahatta durdum.
Sonra dedi ki: "Aylak Madam'ın sıcak şarabı çuk güzel"


Ne Şam'ın şekeri ne Arap'ın yüzü
Benim Gatlif Şarabım baharla yapılır.
Yardımın gerekli, Araf'tayım, stop.
Bir maniniz yoksa size de ikram edeceğim...
Oh oh, meyve şarabı.


Uyandığımda, güneş gözlerimden görülüyordu.
Kulağımdaki gümüş nerede? 
Yoksa sen mi aldın?
Gatlif şarabı almaya gideceğim, bekliyorum, nerede kaldın?



Baharın çileği, kirazı ve bir tutam kanatlı öpücüğü...
Ben Gatlif Şarabını bunlarla yapıyorum.
Yardımın olmasaydı kulağımdaki gümüşle kalacaktım.
Şarap benim kanımdır, bırakınız yazsınlar, bırakınız içsinler.
Oh oh, yazın şarap keyfi.

İzinsiz Gösteri ( Let Me Kiss You - Nancy Sinatra )

Ütopyalarının peşinden koşanlara
Güneş Ülkesi ev sahipliği yapar.
Sana koşmak isterim de, derman yok dizelerimde.
Gözlerini kapat ve aklından bir nisayı tut,
Tavrına hayran olduğun...


Bir maniniz yoksa akşam sizi öpücez.
Müsaitseniz.


Bütün dünyayı gezdim dolaştım
Anladım ki tek sevdiğim sensin.
Sakin ol, burnum omzunda kalsa ya?
İkiye kadar saymayı öğrendiysen beni de düşün.
Gözlerini kapat ve aklından bir nisayı tut,
Tavrına hayran olduğun..

Bir maniniz yoksa akşam sizi öpücez.
Müsaitseniz.


İki göz yeter
Görmeyi bilsen .
Açık yürekli olduğum söyleniyor
Size pazar günleri de açığız.

1st Ordinary General Assembly of Dead Poets Society

All colors were getting dirty
And the Oscar goes to white !

Günaydın (Good Morning Starshine)

Günaydın Yıldız Savaşları
Dünyamın selamı var !
Aşağıdan yukarıdan
Seninle göz kırpışıyoruz.


Obladi Oblada, Obladi, Oblada...
Honki ponki tonino...
Ya sev yaba daba duu !
Seher vakti şakıyoruz.


Günaydın Yıldız Kenter
Başınızda kavak yelleri, esiyormuş essin !
Oysa ben hava durumunu
Sevdiğimin gözlerinden tahmin ediyorum.


Günaydın Yıldız Asyalı 
Bir tek dileğim var, mutlu ol yeter!
Sevdiğim, ben yani biz
Sabah ezanından çok korkuyoruz.


Lay lay lay lay lay lay lay,
Lay lay lay laray!
Gel söyle, söyle...
Söyle işte böyle...
Bak keyfine üzülme...
Söyle, söyle, söyle şarkını!